Tekrarlayan gebelik kaybı (TGK), hem fiziksel hem de psikolojik açıdan yıkıcı sonuçlara yol açabilen, kadınların yaklaşık %2-3’ünü etkileyen önemli bir üreme sağlığı sorunudur. Son yıllarda, REPL tanımında ve yönetiminde dikkate değer değişiklikler yapılmış, tanı ve tedavi yaklaşımları daha bireyselleştirilmiş, kanıta dayalı bir zemine oturtulmuştur.
Rekürren erken gebelik kaybı, artık yalnızca ardışık ve klinik olarak tanımlanmış kayıplarla sınırlı olmayıp, biyokimyasal ve ardışık olmayan erken gebelik kayıplarını da kapsayacak şekilde yeniden tanımlanmıştır
Epidemiyoloji ve Risk Faktörleri
Gebelik kayıpları tüm gebeliklerin yaklaşık %15’ini oluştururken, iki kayıp yaşayan kadınların oranı %1,9, üç veya daha fazla kayıp yaşayanların oranı ise %0,7’dir. İleri anne yaşı, en önemli risk faktörüdür. 35 yaş altı kadınlarda gebelik kaybı oranı %15’in altındayken, bu oran 40–44 yaş arasında %37’ye, 45 yaş ve üzerinde ise %65’e çıkmaktadır. Ek olarak, her kayıpla birlikte ilerleyen gebeliklerdeki kayıp riski %10 artmakta, öploid gebeliklerde bile kayıp oranı yükselmektedir.
Etiyolojik Faktörler
- Genetik Faktörler: Abort materyalinde trizomi, monozomi ve poliploidi gibi anöploidilere sık rastlanmaktadır. TGK öyküsü olan hastaların %2–5’inde ebeveynlerden birinde yapısal kromozom anomalileri (örneğin Robertsonian translokasyon) saptanabilir. Sitogenetik analiz ve ebeveyn karyotiplemesi tanı açısından önemlidir.
- Anatomik Nedenler: Uterin septum, bikornuat uterus ve intrauterin yapışıklık gibi doğumsal ya da kazanılmış anomaliler TGK ile ilişkilendirilmiştir. Görüntülemede histerosalpingografi (HSG), 3D ultrasonografi ve histeroskopi önerilir.
- Endokrin Bozukluklar: Subklinik hipotiroidi, özellikle pozitif tiroid antikorları varlığında, gebelik kayıplarıyla ilişkilendirilmiştir. Ancak TSH <4 mIU/L olduğunda levotiroksin tedavisinin faydası gösterilmemiştir. Diyabet ve insülin direnci TGK için risk oluşturabilir.
- İmmünolojik Nedenler – Antifosfolipid Sendromu (APS): APS, TGK nın kanıtlanmış tek immünolojik nedenidir ve lupus antikoagülanı, antikardiyolipin ve anti-β2 glikoprotein-1 antikorları ile tanımlanır. Klinik ve laboratuvar kriterlerin hastalarda dikkatlice değerlendirilmesi gerekir.
- Erkek Faktörü: Baba adayının genel sağlık durumu ve yaşam tarzı göz önünde bulundurulmalıdır.
- Tanısal Yaklaşım: TGK tanısında bireyselleştirilmiş yaklaşım esas alınmalıdır. kayıp sonrası önerilen başlıca değerlendirmeler şunlardır:
- Gebelik materyalinden kromozom analizi
- Ebeveyn karyotiplemesi
- Uterin anormalliklerin görüntülenmesi
- TSH, prolaktin, HbA1c ve glukoz metabolizması
- APS taraması (lupus antikoagülanı, aCL, anti-β2GPI)
- Yaşam tarzı düzenlemeleri: Sigaranın bırakılması, kilo kontrolü, kronik hastalık yönetimi
- Gereksiz testlerden kaçınılmalı, testler klinik endikasyonlara göre yönlendirilmelidir.
TGK çoğu zaman nedenin belirlenemediği, ancak dikkatli tanı ve yönetimle olumlu sonuçların elde edilebildiği karmaşık bir klinik durumdur. Tanısal süreçlerde aşırıya kaçmadan, bireyselleştirilmiş ve kanıta dayalı bir yaklaşım izlenmelidir. Pahalı ve deneysel uygulamalardan kaçınılmalı; hasta psikolojisini önemseyen sempatik bir izlem benimsenmelidir.
Op. Dr. Sevinç Özmen