Ocak 2023

Tüp bebek sürecinde elde edilen embriyoların transferleri iki şekilde gerçekleştirilmektedir.

1)Yumurta toplama işleminden sonraki 3 ile 5 günlük dönemde yapılan taze embriyo transferi

2) Embriyoların dondurulup sonradan çözülerek transferinin yapıldığı dondurulmuş çözülmüş embriyo transferi.

Günümüzde;

• Embriyoloji laboratuvarlarında kullanılan dondurma-çözme tekniklerindeki gelişmeler,
• Yumurta rezervi yüksek olgularda ovarian hiperstimülasyon sendromu (OHSS) riskini engellemek için tüm embriyoların dondurulması yaklaşımı,  
• Preimplantasyon genetik tanı yöntemlerinin sıklıkla kullanılması ve
• Tek embriyo transferi sonrası kalan embriyoların dondurularak saklanması   nedenleri ile dondurulmuş çözülmüş embriyo transfer sikluslarının sayısı artmıştır.

Dondurulmuş çözülmüş embriyo transferlerinde embriyo kalitesi yanında rahim iç tabakası endometriyumun uygun koşullarda hazırlanması da başarı şansını etkilemektedir. 

 

Endometriyal hazırlık protokollerinden en sık kullanılan yöntemler

1. Hormon yardımı ile yapılan endometrial hazırlama yöntemi (Artifisyel hazırlık)
2. Doğal siklusta hormon verilmeden endometriyumun doğal olarak hazırlanması (Natürel siklusta hazırlık).

Yapay siklusta adet döngüsünün başında östrojen hormonu verilerek tedaviye başlanır. Endometriyumun istenilen kalınlığa ulaştığı ultrasonografik takiplerle ölçülerek daha sonra progesteron hormonu eklenir ve embriyo transfer zamanı planlanır.  

 

Günümüzde dışardan östrojen hormonu kullanmadan yapılan hasta dostu bir yaklaşım olan doğal siklusta ise kendiliğinden gelişmekte olan yumurtanın salgılamakta olduğu östrojen hormonu ile endometriyum kalınlaşır. Embriyo transferinden belli bir süre önce embriyonun tutunmasında önemli bir rol oynayan progesteron hormonu eklenir.  

İnfertil hastaların %8-38 kadarında doğal siklusta salgılanan progesteron hormon düzeyinin yetersiz olma ihtimaline karşı gebelik şansını arttırmak için ek progesteron desteği de yapılmaktadır.

Progesteron hormonunun ağızdan (oral), vajinal, kas içi (I.M) ve cilt altı (subcutan)  olmak üzere çeşitli formülasyonları mevcuttur. Günümüzde sıklıkla vajinal progesteron içeren formlar tek başına veya cilt at enjeksiyonlarla kombine edilerek kullanılmaktadır. Vajinal form kolay kullanımı ve rahim içinde lokal olarak daha etkin düzeylere ulaşması nedeniyle tercih edilmekte, cilt altı enjeksiyonu ise gerekli progesteron düzeyini sürekli sağlaması ve vajinal yoldan uygun kullanım yapılamaması ihtimaline karşı tercih edilmektedir. Kliniğimizde dondurulmuş çözülmüş embriyo transfer sikuslarında sadece vajinal progesteron desteği alan hasta grubu ile hem vajinal hem cilt altı formlarını birlikte kullanan hastalarımızın gebelik sonuçlarını incelediğimizde gebelik sonuçlarının benzer olduğunu gördük. Bu nedenle doğal siklusta dondurulmuş çözülmüş embriyo transfer sikluslarında sadece vajinal verilen progesteron desteği yeterli görünmekle birlikte kanıt düzeyini artırmak için daha geniş kontrollü bir çalışma başlatmış bulunmaktayız.

 

Doç. Dr. Vuslat Lale BAKIR