Prof. Dr. Semra Kahraman; Memorial Hastanesi'nin endometriosis ve adenomyozis verilerinin sonuçlarını “Endometriosis and Adenomyosis Bench to Bedside” başlıklı kongresinde paylaştı.

Şubat 2024

Prof. Dr. Semra Kahraman, “Endometriosis and Adenomyosis Bench to Bedside” başlıklı kongrede Memorial Hastanesi'nin endometriosis ve adenomyozis ile ilgili geniş bir veriye sahip araştırmalarının sonuçlarını paylaştı.

Endometriosis, rahmin iç tabakasının normal yerinin dışında büyümesiyle karakterize kronik bir hastalıktır. Kadınların üreme organlarında ağrıya, adet düzensizliklerine ve infertiliteye neden olabilir. Bazı durumlarda, bu hastalık yumurtalıklarda çikolata kisti olarak bilinen kistlere veya rahmi saran adenomyosis haline dönüşebilir. Genel popülasyondaki kadınların %2 ile %10'unda, infertil kadınların ise %30-50'sinde endometriosis olduğu tahmin edilmektedir.

Kliniğimizde 2011 ve 2023 yılları arasında yapılan çalışmada endometriosis tanısı olan hastalarda yapılan 4602 tüp bebek tedavi siklusundan elde edilen 27204 oosit, endometriosis tanısı olmayan 24528 tüp bebek tedavisi siklusundan elde edilen 178774 oosit ile karşılaştırıldı. Endometriosis tanısı olan hastalarından elde edilen oositlerin endometriosisi olmayan hastalardan elde edilen oositlerden farklı olmadığı görüldü. Endometriosis hastalığının yumurta ve embriyo kalitesi üzerine olumsuz bir etki yapmadığı, ayrıca gebelik sonuçlarını değiştirmediği saptandı. Araştırma, endometriosisin ağrı, adet düzensizlikleri ve kısırlığa yol açabileceğini, ancak yumurta kalitesi, embriyo gelişimi ve canlı doğum üzerinde beklenen olumsuz etkiyi yapmadığını ortaya koydu. Ancak, adenomyosis gibi şiddetli endometriosis durumlarında, gebelik ve canlı doğum oranlarında düşüş ve düşük riskinde artış gözlemlendi.

Sonuç olarak, sanılanın aksine endometriosis hastalığının yumurta kalitesi, embriyo gelişimi ve canlı doğum üzerine olumsuz etkisi saptanmamıştır. Ancak rahmi şiddetli bir şekilde tutan endometriosis (adenomyozis) durumunda yumurta ve embriyo kalitesi etkilenmezken gebelik ve canlı doğum oranları anlamlı bir şekilde azaldığı ve düşük oranının arttığı görülmüştür.