Trofektoderm biyopsi işlemi embriyo gelişiminde blastokist dönemine ulaşmış embriyolara uygulanan en ileri biyopsi tekniğidir. Bu işlem sırasında embriyoların trofoektoderm hücrelerinden 5-9 adet alınarak, Genetik Bölümü’ne gönderilir ve embriyonun normal sayıda kromozom sayısı (46 kromozom) yapısına sahip olduğu (Öploid) veya anormal sayıda/yapıda kromozom içerdiği (Anöploid) tespit edilir. Normal bulunan embriyolar transfer edilerek gebelik elde edilmesi amaçlanır. Normal embriyo bulunamayan vakalarda mozaik embriyolar transfer edilebilir.
Haziran 2021
Mozaiklik, embriyonun farklı hücre gruplarında öploid ve anöploid hücrelerin bir arada bulunması olarak tarif edilebilir. Mozaik embriyo oluşumunda farklı teoriler ortaya konmuştur. Birçok bilimsel makalede %50 den daha düşük mozaiklik taşıyan embriyoların transfer edilebileceği ortaya konmuştur. Merkezimizde de bugüne kadar yaklaşık olarak 200 vakaya yapılan mozaik embriyo transferleri ile %57 klinik gebelik elde edilmiştir. Bu oran normal embriyo ile yapılan transferlere çok yakın değerlerdedir.
Embriyolarda mozaiklik oluşturabilecek birçok faktör vardır. Bu faktörlerden genetik laboratuvarı ve embriyoloji laboratuvarı ile ilgili olanlar en çok dikkat edilmesi gereken parametrelerdir.
Biyopsi işlemi uygulanacak vakalarda gelişimin 3. ya da 4. günü embriyonun kabuğu üzerinde lazer kullanılarak (zona pellicuda (ZP)) bir açıklık oluşturulur. Hücre sayısı arttıkça ve embriyo blastokist evresine ulaştıkça kabuk dışına çıkan trofoektoderm hücreleri lazer kullanılarak ya da kullanılmadan sadece mekanik yöntemlerle alınarak analiz edilmek üzere Genetik Bölümümüze gönderilir. Biyopsi işlemi sırasında lazer kullanılması hücre zarını etkileme riski olduğu için minimum düzeyde olmalıdır.
Merkezimizde yapılan biyopsi işlemlerini geriye dönük olarak incelediğimizde Ocak 2017-Aralık 2020 tarihleri arasında 13000 i aşkın embriyo değerlendirildiği, bu embriyolardan 5088 tanesinde biyopsi sırasında lazer kullanılırken 7800 embriyo ise lazer kullanılmadan mekanik biyopsi tekniği ile biyopsi yapıldığı bulundu. Sonuçlar lazer kullanılmayan vakalarda, embriyo kalitesinden bağımsız olarak mozaiklik oranlarının daha düşük oluğunu gösterdi. Bu durumda biyopsi işlemi sırasında lazer kullanımının olabildiğince azaltılması yönünde bulgulara ulaşıldı.
Uluslararası kongreler arasında IVF ile ilgili en prestijli kongrelerden olan Avrupa İnsan Üreme ve Endokrinoloji– ESHRE kongresinde, alanında uzman çok sayıda değerli meslektaşımıza da bu konudaki tecrübemizi paylaşmak ve tartışmak üzere Haziran ayının sonunda toplanıyor olacağız.