Tiroit otoimmunitesi (Hashimoto hastalığı olarak da isimlendirilir), tiroit hormon azlığı (hipotiroidi), hormon fazlalığı (hipertiroidi) ve nodüler guatr en sık görülen tiroit hastalıklarıdır. Tiroit hastalarının yaklaşık %80 i kadındır. Genel olarak tiroit hastalıkları kadınlarda erkeklere göre 4-5 kat, tiroit otoimmunitesi ya da diğer adıyla Hashimoto hastalığı kadınlarda erkeklerden 15-20 kat daha sık...
Eylül 2013
Tiroit otoimmunitesi (Hashimoto hastalığı olarak da isimlendirilir), tiroit hormon azlığı (hipotiroidi), hormon fazlalığı (hipertiroidi) ve nodüler guatr en sık görülen tiroit hastalıklarıdır. Tiroit hastalarının yaklaşık %80 i kadındır. Genel olarak tiroit hastalıkları kadınlarda erkeklere göre 4-5 kat, tiroit otoimmunitesi ya da diğer adıyla Hashimoto hastalığı kadınlarda erkeklerden 15-20 kat daha sık görülmektedir. Kadınlarda tiroit hastalıklarının erkeklerden sık olması genetik, kromozomal ve hormonal nedenlerin etkileşimine bağlanmaktadır.
Tiroit hastalıkları ve hormonları kadınlarda üreme fonksiyonlarını çok yönlü etkileyebilmektedir. Bu nedenle fertilite sorunu yaşayan bir kadın hastanın değerlendirilmesinde tiroit ve tiroit hormonundan özellikle etkilenen prolaktin (süt hormonu) hormonunun mutlaka birlikte istenmesi gerekir. Tiroit hormonları doğrudan etkileri ile kadında yumurtalıkları, endometrium (rahim iç zarı) ve cinsiyet hormonlarını etkilemekte ve sıklıkla da adet düzensizliklerine yol açabilmektedir. Adet düzensizliği olmasa da kadında yumurtlama düzeni değişebilmekte, yumurtalıklar ve yumurta kalitesi tiroit hormonlarından etkilenmektedir. Sadece yumurta değil embriyo ve endometrium da tiroit hormonlarından etkilenmektedir. Öte yandan tiroit hastalığı ile kadınlarda infertilite nedeni olan polikistik over sendromu ve endometriosisin yakın ilişkisi olduğu da saptanmıştır.Nedeni açıklanamayan infertilite vakalarında da yine yüksek oranda Hashimoto hastalığına rastlanmaktadır.
Hashimoto hastalığı ismini bu hastalığı ilk tanımlayan Japon cerrah Hakaru Hashimoto’dan alan otoimmun ( kendi kendine bağışıklık saldırısı) bir hastalıktır. Ortaya çıkaran neden kesin bilinmemekle birlikte hastalıkta genetik yatkınlığın etkisi çok belirgindir. Kadınlarda çok sık olmakla birlikte erkeklerde de görülebilir. Hastalık immun (bağışıklık) sisteminin bozukluğu nedeni ile ortaya çıkar. Bedeni dış saldırılardan korumakla görevli bağışıklık sistemi kendi organı olan tiroit bezinin yapısında olan TPO ve TG maddelerine karşı antikor üreterek zarar vermeye başlar. Bağışıklık saldırısı ile tiroit bezi iltihaplanır (tiroidit), organ hasarlanır ve yapısı bozulur. Hastalığın başlangıcında genellikle tiroit bezi büyüyüp guatr ortaya çıkarken zamanla bez küçülür ve tiroit bezi hormon üretimi işlevini kaybetmeye başlar. Tiroit bezinin işlev kaybı sonucu hipotiroidi ve bu duruma bağlı yakınma ve belirtiler ortaya çıkmaya başlar.
Otoimmun tiroit hastalığına rastlanma sıklığı yaşla birlikte artmaktadır. İnfertil kadınlarda ise otoimmun tiroit hastalığı belirgin olarak daha sık görülmektedir. Otoimmun tiroit hastalığının genel olarak gebe kalabilme oranlarına belirgin etkisi görülmüyor gibi gözükmekle birlikte bu konuyla ilgili çelişkili sonuçlar bulunmaktadır. Bununla birlikte otoimmun tiroit hastalığı ile birlikte hipotiroidi bulunması spontan gebeliklerde düşük ve kayıp oranlarının 3 ile 5 kat artmasına yol açmaktadır. Benzer düşük ve kayıp oranları tüp bebek tedavisi ile gebe kalan tiroit hastası kadınlarda da görülmektedir. Bu kayıplardaki artışın nedeni tüp bebek tedavisi ve veya gebelikle uyarılan tiroit bezinin otoimmun tiroit hastalığı nedeni ile gereken hormon artışı yanıtını verememesine bağlanmaktadır.
Gebelik tiroit bezini uyarır ve tiroit bezi iyot eksikliği olmayan gebelerde yaklaşık %10 kadar büyüme gösterir. Bu büyüme iyot yetersizliği olan gebelerde tiroid bezinin %40-50 ye kadar büyümesine yol açabilmektedir. Gebeliğin tiroit bezini uyarması neticesinde tiroit bezinin hormon üretimi %50 artmaktadır. Gebeliğin tiroit bezini uyarması ve hormon üretiminin artması neticesinde gebeliğin ilk trimesterinde (ilk 3 ay) TSH hormon düzeyi 2,5 in altına inmektedir. Normal sağlıklı kişilerde TSH düzeyi 0,4-4 aralığında iken bu dönemde TSH nin<2,5 olması gerekmektedir. Gebelikte yaşanan bu fizyolojik değişiklikler iyot eksikliği olan ya da hormonları normal olan Hashimoto hastalarında hipotiroidi (tiroit hormon eksikliğine) ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Bu nedenle de gebelik planlayan kadınlarda özellikle de Hashimoto hastalığı olanlarda gebe kalmadan önce TSH<2,5 olmalıdır. Eğer TSH>2,5 ise mutlaka tiroit hormon tedavisine başlanmalıdır. Tiroit hormon düzeyleri normal ve istenen düzeylerde olsa da Hasimoto hastalığı olan yani tiroit antikorları yüksek olan kadınlarda düşük ve erken doğum oranları normal olanlardan 3-5 kat daha yüksektir. Tiroit hormon tedavisi başlanması bu olumsuz durumu düzeltmekte olup bu hastalara gebelik öncesi uzman görüşü alınarak tiroit hormon tedavisine başlanması yararlı olmaktadır.
Hipotiroidi hastalarının yarısında adet düzensizliği görülür. Adet düzensizlikleri sıklıkla uzayan aşırı menstrüel kanamalar şeklindedir. Hipotiroidide adetler düzenli de olsa yumurtlamasız adet döngüsüne de sıklıkla rastlanmaktadır. Hipotiroidi ayrıca embriyonun kaybına ve rahim yüzeyine tutunmasının da zorlaşmasına yol açabilmektedir. Diğer yandan hipotiroidi olan kadınların çoğunda aynı zamanda Prolaktin (süt hormonu) hormonu artmakta ve bu hormon da yumurtalamayı engelleyebilmektedir. Gebe kalmış hipotiroidisi olan kadınlarda daha öncede belirtildiği gibi düşük ve erken doğum oranları 3-5 kat artmaktadır. En sık nedeni Hashimoto hastalığı olan hipotiroidi gebelik öncesinde mutlaka doktor değerlendirmesi ve tiroit hormon tedavisi düzenlemesi yapılması gerektiren bir hastalıktır.Gebelik sürecinde de düzenli 4-6 haftalık aralarla yakın takibi gereklidir.Hipotiroidi anne karnındaki bebeği de fiziksel gelişim ve zeka beyin gelişimi bakımından olumsuz etkilemektedir. Anne karnındaki bebek ilk 12 hafta anneden tiroit hormonu alarak ihtiyacını karşılamakta 12 haftada kendi tiroit bezi hormonunu üretmeye başlasa da anneden tiroit hormonu almaya devam etmektedir. Hipotiroidi tedavisinde LT4 hormonu kullanılmakta olup gebelik öncesinde ilaç dozu kontrol edilen kadınların gebelik tespit edilir edilmez en kısa sürede tiroit hormon kontrolü yapılmalıdır. Gebelikle birlikte artan tiroit hormon ihtiyacı nedeni ile ilaç dozunun %30-50 kadar arttırılması gerekebilmektedir. Gebelik sürecinde de 4-6 haftalık kontrollerin düzenli yapılması anne ve bebek sağlığı bakımından önemlidir.
Hipertiroidi ise sıklıkla seyrek adet görme, lekelenmeli adet görme, adet gecikmelerine ve adet görmeme yakınmalarına yol açmaktadır. Hipertiroidi gebelikte düşük oranlarını arttırmakta, tedavisi sırasında metimazol kullanırken gebe kalan hipertiroidisi olan kadınlarda bebeklerde doğumsal anomalilere de rastlanmaktadır. Hipertiroidisi olan gebeler mutlaka uzman tarafından takip edilmeli uygun ilaç ve dozla tedavi verilmelidir.
ÖNERİLER
Bu ayki e bültenin hazırlanmasında katkılarından dolayı hastanemiz Endokrinoloji Uzmanı Sayın Dr. KAĞAN GÜNGÖR’e teşekkür ederim.
Daha detaylı bilgi için;
Op. Dr. Nur Dokuzeylül Güngör (nur.dokuzeylul@memorial.com.tr)