Başta tüp bebek tedavisi olmak üzere yardımla üreme tekniklerinde yumurtaların geliştirilmesi (Kontrollü overyen hiperstimulasyon), gonadotropinler denilen folikülleri (İçinde oositleri – yumurtaları bulunduran sıvı dolu kesecikler) uyarıcı ilaçlarla yapılmaktadır...
Temmuz 2011
Yardımla üreme tekniklerinde yumurtaların geliştirilmesi (Kontrollü ovaryen hiperstimulasyon), folikülleri (İçinde yumurtaları bulunduran sıvı dolu kesecikler) uyarıcı ilaçlarla yapılmaktadır. Foliküller belirli bir büyüklüğe (yaklaşık 18mm) ulaştıktan sonra nihai olgunlaşmayı tetiklemek amacıyla human chorionic gonadotropin (hCG) kulanılmakta ve bu ilacın kullanımından yaklaşık 36 saat sonra yumurta toplanması işlemi yapılmaktadır.
Tüp bebek tedavisinde yeterli sayıda olgun yumurta elde edilmesi için hCG enjeksiyonunun kullanım zamanı ve ilacın etkinliği çok önemlidir. Uzun yıllardır bu amaçla gebe kadınların idrarından elde edilen hCG kullanılmaktadır. Bugüne kadar kullanılan insan kaynaklı hCG preparatları bazı dezavantajlara sahiptir. Bunları kısaca özetleyecek olursak; saflaştırma için yüksek miktarda idrar örneğine ihtiyaç duyulması, lokal veya sistemik yan etkilere yol açması, muhtemel idrar kaynaklı proteinleri barındırması, ilaç kutuları arasında etkinlik farklılığı ve kas içine kullanım(i.m.) zorunluluğu sayılabilir.
Son yıllarda recombinant DNA teknolojisiyle hazırlanan hCG preperatları ile idrar kaynaklı ilaçların yukarıda sayılan dezavantajları büyük oranda giderilmiştir. Tedavide etkinlik ve emniyeti artırırken hasta konforunu da yükseltmek bu yolla mümkün olabilmektedir. Recombinant hCG’nin başlıca avantajları ilacın yüksek saflık derecesi ve buna bağlı daha az yan etki, kutulara göre değişmeyen standart etkinlik, hastanın kendi kendisine uygulayabildiği cilt altı kullanım kolaylığı sayılabilir.
Recombinant hCG’nin idrar kaynaklı hCG kadar etkinliğe sahip olduğu birçok karşılaştırmalı çalışma ile ortaya konmakla birlikte vücut kitle indeksi yüksek özellikle obez olgulardaki etkinliği yeterince araştırılmamıştır. Dünya Sağlık Örgütü 25 kg/m2 üzerinde vücut kitle indeksine sahip olanları fazla kilolu, 30 kg/m2 üzerinde olanları ise obez olarak tanımlamaktadır. Hastaların yüksek vücut kitle indeksine sahip olmaları (≥26kg/m2) ilacın vücutta dağılımı üzerinde önemli etkiye sahiptir. Kilolu ve obez kadınlarda hCG’nin azalmış biyoyararlanımı ve folikül içindeki azalmış hCG konsantrasyonuna bağlı olarak nihai yumurta olgunlaşması azalabilmektedir. Obez olgularda tedavide yumurta geliştirici ilaçların daha fazla dozda kullanılması gerektiği birçok çalışmada ortaya konmuştur. Merkezimizde yaptığımız bir çalışmada, obez olgularda rHCG'nin iki farklı dozunu (250 mgr ve 500 mgr) karşılaştırarak literatürde ilk olarak yayınladık. (1) Bu çalışmada polikistik over sendromu olmayan obez 105 kadın rastgele iki gruba ayrılmış 54’üne 250 µg, 51’ine ise 500 µg recombinant hCG enjeksiyonu yapılmıştır. Tüm olgulardan yumurta toplanması öncesinde serum hCG düzeyi bakmak amacıyla kan örneği ve eş zamanlı olarak yumurta toplama işlemi esnasında folikül sıvısı örnekleri alınmıştır. Kanda ve biriktirilerek -20 derecede saklanan folikül sıvılarında hCG düzeyleri otomatize kemilüsens immünassey yöntemiyle çalışılarak obeziteye bağlı ilaç dağılımı ve bunun olgun yumurta eldesi ve gebelik sonuçları üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Bu çalışmamızda elde edilen olgun yumurta ve gebelik sonuçları açısından her iki doz arasında anlamlı bir farkın olmadığını ortaya koyduk. Bu çalışmamızın sonucu olarak, obez tüp bebek tedavisi alan olgularda da, nihai yumurta olgunlaşmasının ve yumurta çatlamasının tetiklenmesi amacı ile 250 mcg r-hCG kullanımının 500 mcg r-hCG kadar etkin ve yeterli göründüğünü ifade edebiliriz.
Daha detaylı bilgi için;
Dr. Müstecep Kavrut (mustecep.kavrut@memorial.com.tr)