Fallop tüpü ovule olan yumurtanın kendi kanalı içerisine alınması, sperm ile buluşturulması ve döllenmenin sağlanması için bütün fizyolojik koşulları sağlayan önemli bir organdır. Fallop tüpünün uç kısımlarının kapalı olması sonucu...
Temmuz 2010
Fallop tüpü ovule olan yumurtanın kendi kanalı içerisine alınması, sperm ile buluşturulması ve döllenmenin sağlanması için bütün fizyolojik koşulları sağlayan önemli bir organdır. Fallop tüpünün uç kısımlarının kapalı olması sonucu, yumurtayla spermin buluştuğu yer olan ampuller bölgede sıvı toplanmasına hidrosalpinks denir. Bu hazırlık sırasında fallop tüpünün içerisindeki özel hücreler, döllenen yumurtanın ve embriyonun beslenmesi ve hareketlerini kolaylaştırıcı gerekli besinleri içeren bir sıvı salgılar. Bu sıvı yapımı gebelik olmasa bile siklusun yumurtlamaya yakın zamanlarındaki hormonal değişime yanıt olarak devam eder. Normalde bu sıvının fazlası tüplerin açık olan uç kısmından karın boşluğuna akarken, tüplerden birinin veya ikisinin uç kısmının kapalı olması durumunda, karın boşluğuna akış yapamayan sıvı tüp içerisinde birikerek zaman zaman basınç artışıyla karın boşluğu yerine rahim zarına doğru ters akış ile sonuçlanır (şekil-1).
Şekil-1: Bir taraf tüpünde hidrosalpinks ve sıvının endometriyuma akışı. |
Hidrosalpinks genellikle çoğu hastalar tarafından fark edilmemekle birlikte bazılarında karında veya kasıklarda ağrıya neden olabilir. Bu problem çoğu kez infertilite (kısırlık) sorununun ortaya çıkması ve araştırılması sırasında fark edilir. Gebe kalmaya çalışmayan veya ağrı şikayeti olmayanlarda hidrosalpinks tanı konulmadan gizli kalabilir.
İnfertilite nedenleri arasında tubal faktör önemli yer tutmakta olup % 35 gibi yüksek bir orana sahiptir. Bu oran gözönünde tutulursa hidrosalpinks tanısının ne kadar önemli olduğu açıkça görülmektedir.
Tanı ultrasonografi, HSG (histerosalpingografi) ve laparoskopi ile konulabilmektedir. Normal bir tüp ultrason ile görülemezken hidrosalpinks durumunda içerisindeki sıvı birikimi izlenebilmektedir (Şekil-2).Ancak ultrasonografi bazen, hidrosalpinks ile diğer içi sıvı dolu kistik yapıları birbirinden ayırt edemeyebilir. O nedenle HSG ile hidrosalpinks tanısı doğrulandıktan (Şekil-3) sonra laparoskopi kararı verilir.
Şekil-2: USG’de hidosalpinks görüntüsü |
Tubal faktöre bağlı kısırlık problemi olan hastlarda eğer çocuk istemi varsa en seçkin tedavi yöntemi tüp bebektir. Tubal faktör farklı nedenlerle oluşabilen heterojen bir grup olup tüp bebek tedavi yaklaşımları da farklıdır. Tubal faktöre hidrosalpinks eklenmiş grupta İVF sonuçları, hidrosalpinks olmayan tubal faktör grubundan kötüdür. Çünkü hidrosalpinkste rahim zarına yani embriyonun tutunacağı yere sıvı akımı gebelik sonuçlarını kötü etkilemektedir.
Şekil-3: HSG’de hidosalpinks görüntüsü |
Kapalı olan tüpe bir de sıvı birikmesi (hidrosalpinks) eklenmiş ise mutlaka hidrosalpinksin tedavisi yapılarak IVF’e başlamak gerekmektedir.
1990’lı yıllardan beri yapılan birçok çalışmalar hidrosalpinksin tüp bebek sonuçlarını kötü etkilediğini göstermiştir. Daha sonraki yıllarda takip eden çalışmalar da hidrosalpinksin tüp bebek sonuçlarına olumsuz etkisini doğrulamış ve azalmış implantasyon (embriyonun rahim zarına tutunabilmesi) ve artmış düşük oranına neden olduğunu göstermiştir.
Kendi merkezimizdeki 2002–2007 yılları arasındaki geriye dönük hidrosalpinks çalışmalarımız da literatür ile benzer sonuçları vermektedir.
Tüm bu veriler doğrultusunda hidrosalpinksli hastalarda implantasyon ve gebelik oranlarını iyileştirmek için tüp bebek öncesi salpenjektomi (tüpün çıkartılması) ile hidrosalpinksli tubanın ortamdan uzaklaştırılması veya geçirilmiş pelvik cerrahi, pelvik enfeksiyon ve endometriyozis (çikolata kisti) gibi tüpün yumurtalık etrafına ciddi yapışık olduğu durumlarda yumurtalık kanlanmasını bozmamak için sadece kornual blokaj -tüpün uterus ile birleştiği yerden kapatılması daha uygundur.
Şekil-4: Hidrosalpinksli tubaya kornual blokaj, diğer tarafta ise sıvının endometriyal kaviteye geri akışı |
Daha detaylı bilgi için,
Dr. Mustafa Acet, mustafa.acet@memorial.com.tr