Erkek üreme sisteminde sperm üretimi hormonal kontrol altında sağlanmaktadır. Beyin alt bölümünde yer alan hipofiz bezinden salınan LH ve FSH hormonları (gonadotropinler) testiste sırasıyla testosteron sentezi ve sperm üretimini kontrol...

Erkek İnfertilitesinde Hormonal Tedavi: Hipogonadotropik hipogonadizmli hastaya yaklaşım

Eylül 2015

Erkek üreme sisteminde sperm üretimi hormonal kontrol altında sağlanmaktadır.  Beyin alt bölümünde yer alan hipofiz bezinden salınan LH ve FSH hormonları (gonadotropinler) testiste sırasıyla testosteron sentezi ve sperm üretimini kontrol ederler. Bu hormonların salınması ergenlik döneminin başlaması ile birlikte 12 yaş dolaylarında başlar. Bu dönmede öncelikle LH artışı ile birlikte testosteron sentezi gerçekleşir.  Testosteron, erkekte cinsiyet karakterlerinin gelişmesi ve erkek tipi vücut yapısının oluşmasında rol oynamakla birlikte sperm üretiminin başlamasında da etkili olan bir hormondur. Yapılan çalışmalar, sperm üretimi için esas olarak testis içindeki testosteron düzeyinin önemli olduğunu ortaya koymuştur. Deneysel çalışmalarda normal sperm üretiminin sağlanabilmesi için testis içindeki testosteron düzeyinin normal kan düzeyinden 10-30 kat daha fazla olması gerektiği gösterilmiştir. Bu durum insanlarda 100 kat daha yüksek olarak saptanmıştır. 

Hormonal bozukluklar infertil erkeklerin %3-5’inde etken olmaktadır. Temel olarak gonadotropin salınımı ve dolayısı ile testosteron sentezinin etkilenmesi sonucu sperm üretiminde bozukluk gelişmektedir. Hipogonadotropik hipogonadizm erkek infertilitesinde hormonal tedavinin en iyi sonuç verdiği durumu oluşturmaktadır. Klinik olarak cinsiyet karakterlerinin gelişmediği veya zayıf geliştiği, seyrek vücut ve yüz kılları, ince/tiz ses tonu; küçük penis ve testis yapısı olan bu erkeklerde semen analizinde azoospermi saptanır. Ayrıca, beraberinde ejakülat sıvısı (meni) miktarı da olması gereken en az 1,5 cc’nin altında düşük düzeydedir. Detaylı bir fizik incelemenin ardından bu hastalarda sabah saat 08.00-10.00 saatleri arasında alınan kanda serum FSH, LH, Total Testosteron hormonları ölçülmelidir. Gerekli durumlarda hipogonadotropik hipogonadizm nedenini ortaya koymak için ilave hormonal, radyolojik ve genetik incelemeler de yapılabilir. 

Değerlendirme sonrası tedavide ilk yapılması gereken testis içindeki testosteron düzeyinin artırılmasıdır. Bu amaçla sentetik LH ilaçları (hCG ampul) kullanılır. Haftada 2-3 defa enjeksiyon ile başlanan tedavi 3-6 ay süre ile devam etmelidir. Bu süre içinde periyodik olarak serum hormon düzeyleri kontrol edilmeli ve serum testosteron düzeyinin normal seviyede en az 3 ay süre sabit kalması sağlanmalıdır. İstenilen serum testosteron düzeyi elde edildikten sonra tedaviye sperm üretimini sağlamak amacı ile FSH ilaçları  (hMG ampul) ilave edilir. Bu tedavi de hCG ile birlikte olarak haftada 2-3 defa tekrarlanır. hCG ve hMG tedavisini alan hastalarda 3 ay ara ile serum hormon düzeyleri ve semen analizi kontrolü yapılmalıdır. Tedavinin 9-12. aylarında hastalarda sperm üretimi elde edilebilmekte ve menide sperm saptanabilmekte ve yardımcı üreme yöntemleri başarı ile uygulanabilmektedir. Yeterli sperm üretimin elde edilemediği hastalarda periyodik semen analizleri ile sperm dondurulma işlemi (sperm freezing) yapılarak dondurulmuş spermler ile yardımcı üreme yöntemlerine başvurulabilir. Çok az hastada ise tedaviye rağmen azoospermi durumu devam edebilir. Bu olgularda ise Mikro TeSE ile sperm elde edilmesi önerilmektedir. 

Hipogonadotropik hipogonadizmli hastalarda tedavide yapılan önemli bir hata serum testosteron düzeyini artırmak için dışarıdan testosteron kullanılmasıdır. Dışarıdan verilen testosteron desteği klinik olarak testosteron eksikliğine bağlı iyilik hissinde bozulma, cinsel performans bozukluğu, cinsel isteksizlik gibi bulguları düzeltse bile testis içine etki etmedikleri için sperm üretimini sağlayamazlar. Aksine uzun süre dışarıdan testosteron kullanımı sperm üreten hücrelerin etkisini de baskılayabilir. Bu nedenle üreme çağındaki hipogonadotropik hipogonadizmli hastalarda testosteron ilaçlarının kullanımı önerilmemektedir. 

 

Prof. Dr. M. Murad BAŞAR

Memorial Şişli Hastanesi

Üroloji/Androloji Bölümü