Dünyada sadece 600–700 kişide tanımlanmış Diamond-Blackfan Anemisine sahip olan 5 yaşındaki UTKU’ya tüp bebek ve genetik tanı ile dünyaya gözlerini açan doku uyumlu kardeşi UMUT bebek ümit oldu.
Ocak 2011
Dünyada sadece 600–700 kişide tanımlanmış Diamond-Blackfan Anemisine sahip olan 5 yaşındaki UTKU’ya tüp bebek ve genetik tanı ile dünyaya gözlerini açan doku uyumlu kardeşi UMUT bebek ümit oldu.
Bir milyon canlı doğumda 5 veya 10 kişide bir görülen Diamond-Blackfan Anemisine sahip olan Utku’nun umudu kardeşi Umut bebek oldu.
Utku ve doku uyumlu kardeşi Umut bebek |
Dünyada yaklaşık 600-700 kişiyi etkilediği bilinen bu hastalığın kesin tedavisi; hasta çocuk için doku (HLA) uyumlu sağlıklı bir kişiden elde edilecek kemik iliği transplantasyonu ile gerçekleşebilmektedir. Doku uyumlu vericilerin (donörlerin) bulunabilmesi bu hastaların tedavisindeki en büyük güçlüğü oluşturmaktadır. Tüp bebek yöntemiyle hasta çocuk için HLA uyumlu aynı zamanda hasta olmayan sağlıklı bir embriyodan elde edilecek kardeşten kemik iliği transplantasyonu bu tip hastalıklar için en başarılı tedavi olanağını sunmaktadır.
Altı yıllık evli ve 5 yaşında Diamond-Blackfan Anemili erkek çocuğa sahip Öznur-Hürcan EROĞLU çifti hasta çocuklarına HLA doku uyumlu ve sağlıklı bir kardeş istemi ile merkezimize başvurdular.
Umut bebek, Memorial Hastanesi Tüp Bebek ve Genetik Tanı Merkezinde PGT; hem sağlıklı hem de HLA doku uyumu olan embriyoların seçilerek anneye transferi sonucu canlı olarak doğdu.
5 yaşındaki UTKU’ya yıllık 1 milyon canlı doğumda 7 oranında görülen Diamond-Blackfan Anemisi tanısı konulmuş olup,iyileşmesi için sağlıklı ve kendi dokusuyla uyumlu kemik iliğine gereksinimi vardı. Bunun için merkezimize başvurarak PGT ile sağlıklı ve HLA tiplemesi yapılarak kendi dokusuyla uyumlu bir kardeş için tüp bebek tedavisine başlamak istediler. Dünyada sadece sayılı merkezlerde yapılan bu genetik tanı sayesinde çift ilk denemelerinde başarıya ulaşarak 24.11.2010 tarihinde 38.haftada sezeryan ile 2800gr ağırlığında 49cm boyunda UMUT bebeğe sahip oldular. Artık Umut bebekten abisi UTKU’ya uygun kemik iliği nakli için bir yıl beklemenin dışında başka bir şey kalmadı.
Diamond-Blackfan anemi (DBA) bir kemik iliği hastalığı olup,eritroplastopeni ile karekterize aplastik anemidir. Görülme sıklığı her yıl her 1 milyon canlı doğumda 5-10 arasındadır. Dünyada 600-700 kişiyi etkilediği bilinmektedir. Kesin nedeni bilinmemektedir, 19. kromozomunda ‘Ribozomal Protein S19’ (RPS19) olarak adlandırılan gen üzerindeki bir genetik hata bulunmakla beraber bu durum vakaların yaklaşık %25’ne eşlik etmektedir. Vakaların yaklaşık %10-20’de hastalığın ailesel bir hikayesi vardır.
Erkek ve kadında eşit sıklıkta görülüp ırksal öncelik göstermemektedir. En sık tanı genellikle 1-2 yaşlarda konulmaktadır. Solukluk, nefes darlığı (bu belirti daha çok beslenme veya emme sırasında) annenin başlıca fark edebileceği önemli belirtilerdir. Diğer hematopoetik anemilerde izlenebilen organomegali (karaciğer, dalak gibi organların büyümesi) DBA’da izlenmemektedir. DBA genetik bir hastalık olup, son yıllarda 19. kromozom üzerinde lokalizasyon gösteren ve ribozomal proteini kodlayan 19q 13.3 gen mutasyonuna bağlı %25 geçiş kanıtlanmıştır.
Kemik iliğinin majör fonksiyonu yeni kan hücresi yapmaktır. Diamond-Blackfan anemisinde, kemik iliği fonksiyonunu yapamaz ve oksijenin vücut dokularına taşınmasını sağlayan eritrosit (kırmızı kan hücresi)’lerin yapımı yetersiz kalır. Kırmızı kan hücrelerinin eksikliği (anemi) genellikle yaşamın ilk yılında ortaya çıkar. Aneminin belirtileri yorgunluk, zayıflık ve anormal bir solukluktur.
DBA’li kişiler kemik iliği fonksiyonlarının bozulması ile ilişkili artmış çeşitli ciddi komplikasyon risklerine sahiptir. Özellikle Myelodisplastik sendrom (MDS=kan hücrelerinin yapımını etkileyen bir hastalık) gelişmesi ortalamanın daha üzerinde bir şansa sahiptir.Yine DBA’da Akut Myeloid Lösemi (AML) ve osteosarkom denilen bir tip kemik kanseri riski artmıştır.
DBA’li çocukların yaklaşık yarısı küçük baş (mikrosefali), düşük alın saç çizgisi, iki göz arası mesafenin artması (hipertelorizm), düşük göz kapağı (pitozis), küçük ve düşük kulaklar gibi fiziksel anormallikler gösterirler.
Diamond-Blackfan anemisinin diğer özellikleri arasında göz problemleri (katarakt, artmış göz içi basıncı ve göz kaymaları) olabilir. Etkilenmiş bireyler yine böbrek problemleri, kalp ve erkeklerde hipospadiase sahip olabilirler.
Utku hayatta kalabilmek için kortizon (steroid) tedavisi ve bunun yanında her ay kan transfüzyonu almak zorundaydı. Uzun süreli kortizon kullanmanın beraberinde getirdiği kaçınılmaz yan etkileri vardı. Ayrıca her ay kan transfüzyonu tekrarlayan kan transfüzyonu demek hepatit C, hepatit B ve aşırı demir yüklenmesi gibi ciddi sorunları beraberinde getirmektedir. O nedenle geriye tek ve kesin tedavi şekli sağlıklı ve kendi dokusu ile uyumlu bir bebekten alınacak kök hücre kalmıştı. Bu da seçilmiş embriyo ile doğacak bebekle kemik iliği bankalarında bulunabilecek vericiden çok daha yüksek(%100) doku uyumluluğu ile sağlanabilecekti.
Çift Memorial Hastanesi Tüp Bebek ve Genetik Merkezinde bunu başararak Umut bebeği dünyaya getirdiler ve küçük bebekleri Umut ile abisi Utku sağlığına kavuşacak.
2000 yılında Amerika’da geliştirilen embriyoda genetik tanı ve HLA tipleme çalışmaları ile PGT, salt bir tanı yöntemi olmakla kalmayıp, ailelerin sağlıklı bir bebek sahibi olmasını sağlarken hasta çocukların doğan kardeşlerinden alınan HLA uyumlu kök hücreler ile tedavi olabilmesini de mümkün kılmıştır. Kahraman ve ekibi, 2003 yılında embriyolarda tek gen hastalıklarının tanısı ve HLA doku tayininin ülkemizdeki ilk uygulayıcıları olmuştur.
Beta talasemi, orak hücre anemisi ve Diamond-Blackfan Anemisi gibi birçok ağır kan hastalıklarının tek tedavi yolu Allojenik Kök Hücre transplantasyonudur. En iyi tedavi sonucu ise tamamen HLA uyumlu kardeş donörden yapılan transplantasyon neticesinde alınabilmektedir. Transplantasyon HLA uyumlu kardeşten yapılmadığı taktirde yüksek morbidite oluşmakta ve hayatta kalma şansı düşmektedir.
Diamond-Blackfan Anemisi RPS19 geni R62X mutasyonu saptanan 5 yaşındaki Utku’nun iyileşebilmesi için kendi dokusu ile HLA uyumlu sağlıklı bir kardeşin kemik iliği transplantasyonuna gerek vardı. Çift bu nedenle Merkezimize başvurdu. Utku için zaman çok önemliydi ve gerekli multidisipliner çalışma başlatıldı.
Genetik araştırmalar için genetik bölümümüz tarafından takibe alınan çifte başarılı bir tüp bebek tedavisi için gerekli muayeneleri yapılarak (over rezervi, kilo ve yaşa göre) kontrollü overyan hiperstimülasyon (KOH) için uygun olabilecek en iyi protokol belirlendi.Genetik çalışmalarının tamamlandığı bilgisi alınır alınmaz, tüp bebek tedavisine kısa-antagonist protokol ve günlük 225 IU rFSH ile başlandı ve yumurta geliştirme süreci 12 gün sürdü.Tedavi sürecinde gonodotropin dozunda değişime gerek duyulmadan KOH’un 12. günü 2 ampul 0,25mg rHCG ile HCG triggeri gerçekleştirildi. Yumurta toplama işleminde Öznur hanımdan 7 oosit (yumurta) alındı ve embriyoloji laboratuvarı tarafından tamamı matür (olgun) olarak değerledirildi. Bu yumurtaların hepsine ICSI uygulandı. Embriyoloji laboratavarının ileri teknik donanımı ve embriyologların titiz çalışmaları sonucunda ICSI uygulanan 7 oositin hepsi fertilize oldu ve bunların 5 tanesi zor olan blastosist aşamasında hasta çocuğa HLA doku uyumlu sağlıklı embriyo taraması için trofektoderm biyopsisi uygulandı. Trofektoderm biyopsisi (5.gün embriyosuna uygulanan biyopsi)’nin 3 .gün embriyosuna uygulanan biyopsiye göre incelenen hücre sayısı daha fazla olduğu için genetik değerlendirme için daha doğru bilgi vermesinin yanında embriyoya travma etkisi yok denilebilecek kadar azdır. Sonuç olarak embriyoya biyopsinin neden olabileceği travmanın minimalize edilmesi embriyonun implantasyonunu (embriyonun rahim zarına tutunması) oranını azaltmayacaktır. Trofektoderm biyopsisi sonucu 1 nolu embriyo HLA uyumlu sağlıklı çıktı transfer edildi. Gebelik testi için heyecanlı süreç başladı, embriyo transferinden 12 gün sonra B-HCG değeri 447 olarak çıktı ve gebelik takipleri hastanın yaşadığı yerde (Konya) takip edildi. Çift PGT’nin sonuçlarını doğrulamak için önerilen amniyosentezi riski nedeniyle yaptırmak istemedi. 24.11.2010 tarihinde 38.haftada sezeryan ile 2800gr ağırlığında 49cm boyunda UMUT bebek sağlıklı olarak dünyaya gözlerini açtı. Umut bebeğe uygulanan doku uyum testlerinin hasta abisi Utku ile %100 uyumlu olması beklenen anı getirdi ve UMUT BEBEK ABİSİ UTKU İÇİN UMUT OLDU.
Daha detaylı bilgi için;
Dr. Mustafa Acet (mustafa.acet@memorial.com.tr)
Dr. Cumhur Gökhan Ekmekçi (cumhur.ekmekci@memorial.com.tr)